..:: Zürich Anadolu Aleviliği Kültür Merkezi Web Sitesi ::..
Avusturya Brengez'de Malatya Protestosu PDF Yazdır e-Posta
Administrator tarafından yazıldı   
Pazartesi, 06 Ağustos 2012 21:45


İbrahim Tümay / Bregenz

Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü Kasabası’nda oruç tutmayan Alevi aileye yönelik kitlesel linç girişimi, Avusturya’nın Bregenz şehrinde 5 Ağustos 2012 günü yapılan yürüyüş ile portesto edildi. Vorarlberg AKM, Friedrichshafen AKM, Ravensburg AKM, Doğu İsviçre AKM, Habes Kulturverien, Tohum Kültür Derneği, Mezapotamya Kültür Derneği tarafından organize edilen ve Zürich AAKM, Basel AKM, Memmingen AKM, Ulm AKM, Yeni Demokratik Gençlik ve ATİF tarafından desteklenen yürüyüş saat 13.00’de Bahnhofplatz’dan başladı. Yaklaşık beşyüz kişinin katıldığı yürüyüş Arlbergstrassede bulunan Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu önünde yapılan konuşmalarla sonra, konsolosluk önüne siyah çelenk bırakılması ile sona erdi.


Konsolosluk önünde yürüyüşü düzenleyen dernekler adına  Almanca basın açıklamasını  Ravensburg AKM Başkanı Hasan Öğütçü yaptı. Türkçe Basın açıklamasını Friedrichshafen AKM Başkanı Kazım Gündoğan yaptı. Gündoğan konuşmasında özetle ‘‘Malatya-Doğanşehir-Sürgü Beldesi’nde; Gece sahurda çalınan davuldan rahatsızlığını söyleyen Alevi ailenin evi iki gün boyunca gerici çeteler tarafından ablukaya alınıyorsa, “ Sürgü Alevilere mezar olacak, Sürgü Kürtlere mezar olacak, Pis Aleviler, Pis Kürtler,”  diye bağırıp, tekbir naraları atılıyorsa, evleri taşlanıyor, ahırı yakılıyorsa ve bunu yapanlardan aile şikâyetçi olmasına rağmen, bu çakalların tutuklanması söyle dursun, bizzat Belediye Başkanı tarafından, saldırıya uğrayan aileye, Sürgü Beldesi’ni terk etmesi dayatılıyorsa, demokrasi, özgürlükleri bırakın, sıradan insanların can ve mal güvenliğinin büyük bir tehdit altında olduğu görülmelidir. En ufak bir muhalif etkinliğe; gazla, copla müdahale eden güvenlik güçleri nasıl ve neden bu çeteler karşısında sus pus olmakta? Bu açıkça göstermektedir ki;  bu katliam girişimin arkasında, içinde AKP iktidarı bulunmaktadır. AKP iktidarını uyarıyoruz. Bu tehlikeli, çirkin oyunları terk etsin. Alevilere, ibadet ve inanç değerlerine saldırmaktan vaz geçsin. Halkımıza, Alevi canlarımıza karşı girişilen bütün katliam ve cinayetlerin sorumluluğundan asla kurtulmayacaktır. Ellerimiz yakalarında olacaktır. Dinimiz barış, sevgi dinidir diyen Müslümanlar, bu çeteler, bu caniler karşısında sustukları sürece, bu suçların ortağı olacaklarını asla unutmalılar. Televizyonla da; İslam’ın meziyetlerinden bahseden ilahiyatçılar, eğer samimi dindar iseler, önce bu canavarlıklara karşı tavır almalılar. Türkiye’nin devrimcileri, demokratları, işçileri, emekçileri, aydınları oynanan bu çirkin olayları basite alarak duyarsız kalma yerine, harekete geçme, güç birliği yaratarak, Türkiye’ye,  halklarını, farklı inançları boğazlaşmaya götürecek bu çirkin ve iğrenç planı bozmalıdırlar.

Avrupa’da ki iktidarlar, AKP’nin çirkin ve kötü niyetini görmeli, sadece ekonomik çıkarları için, bu gün destekledikleri AKP iktidarının, gelecekte vereceklerinden daha fazla Türkiye’yi, Avrupa’yı, bütün bir bölgeyi zarara sokacağını anlamaları ve AKP’ye verdikleri desteği derhal kesmelidirler. Aleviler olarak asla modern yezitlere boyun eğmeyeceğimizi, direneceğimizi, haklı ve meşru olan inancımıza bağlı kalarak, yolumuza devam edeceğiz. Yapılan bütün katliam ve tehditleri şiddet ve nefretle kınar, Alevi ve demokratik güçleri duyarlı olmaya davet ediyoruz.’’
Vorarlberg AKM Başkanı Nurcan Bakmaz yaptığı konuşmada ‘‘Bügünkü protesto yürüşümüzün ev sahibi olarak bizlere destek veren tüm canlarımıza ve demokratik sivil toplum örgütlerine teşekkür ediyorum. Aleviler olarak tüm örgütlü gücümüzle bir daha yeni Sivas’lar, Maraş’lar ve Çorum’lar yaşatmayacağız.’’
Daha sonra Tohum Kültür Derneği ve Mezapotamya Kültür Derneği adına Alevilerin haklı mücadelelerini desteklediklerini, AKP faşizmine karşı birlikte mücaadele hareket etmenin önemine vurgu yapılan  kısa birer konuşma yapıldı. Yürüyüş boyunca Almanca ve Türkçe ”Malatya Sivas Olmayacak” , “Katiller Hesap Vermeli”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Tayyip Şaşırma Sabrımızı Taşırma” “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Yaşasın Uluslararası Dayanışma’’, “Katil Erdoğan’’,“ Tek Başına Kurtuluş Yok, Ya Hepimiz Yada Hiç Birimiz’’  şeklinde sloganlar atarak AKP hükümetine ve linç girişimine tepkilerini dile getirdiler. 
 

Son Güncelleme: Pazartesi, 06 Ağustos 2012 21:55
 
ZAAKM Bülteni Haziran 2012 - Sayı 4 PDF Yazdır e-Posta
Administrator tarafından yazıldı   
Perşembe, 05 Temmuz 2012 21:33

Son Güncelleme: Perşembe, 05 Temmuz 2012 21:38
 
Kardeş Halkların Nazlı Çocukları PDF Yazdır e-Posta
Administrator tarafından yazıldı   
Perşembe, 05 Temmuz 2012 21:05

 

BASIN AÇIKLAMASI

Merhaba değerli kitapseverler.
 
Bir süredir üzerinde titizlikle çalıştığım ikinci kitap çalışmamı sonuçlandırmış bulunmaktayım. Sıcak bir yaz günü sıcağı sıcağına yazınsal bir çalışmanın sonucunu sizlerle paylaşmanın sevincini yaşıyorum.
 
Bilindiği gibi 2007 Nisan ayında İsviçre’de Türkiyeli Göçmenler adlı kitabım Ceylan/Akademi Yayınları tarafından yayınlanmıştı. Bu ilk kitabım, çeşitli meslek guruplarından 50 Türkiyeli göçmenle yaptığım röportajlardan oluşuyordu. Göstermiş olduğunuz ilgiye, alakaya ve olumlu değerlendirmelerinizi benden esirgemeyen siz kitapseverlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
 
İkinci kitabım, tamamen mütevazı bir edebiyat çalışmasından oluşuyor. Yosun kokulu bu edebi eseri büyük bir titizlikle ve özenle hazırladığıma inanıyorum.
 
Birbirinden hoş, akıcı ve etkileyici olan 14 öykünün yer aldığı “Kardeş Halkların Nazlı Çocukları” adlı kitabımı keyifle okuyacağınızı umut ediyor, olumlu-olumsuz eleştiri ve önerilerinizi bekliyorum.
 
Mayıs 2012 de Babıâli Kitaplığı, Ozan Yayıcılık tarafından yayınlanan bu eserde Anadolu’nun gülen ve hüzünlü yüzünü, saf ve duru bir çocuk duygusuyla anlatmaya çalıştım.
 
Tarihsel ve toplumsal değerlerimizin yanı sıra, reyhan kokan coğrafyamızda tarihi kargaşanın ekolojiye, ekonomiye, insana verdiği tarifsiz, ürkütücü zararı edebi bir dille yazdım.
 
Keza gök kubbemizi oluşturan, kardeş sofrası kadar aziz, aşkı sevdayı, sevgiyi büyük bir itinayla, edeple anlattığıma inanıyorum bu yapıtta. Mevcut çalışmam insanı düşündüren, duygulandıran, kederlendiren, ağız dolusu güldüren kültürel bir besin olduğunu söylemem hiçte abartılı olmayacaktır.
 
Edebiyat maratonu insanın ömrünü uzatan gizemli bir ilaçtır. Irkçı alfabelerin, anayasaların, bayrakların, sancakların, lekeli üniformaların, marşların, antların etkisiz kaldığı alandır. Paradan, puldan, bencillikten, nefretten, kinden, garezden, kirden, kavgadan alıkoyan yüce bir kudrettir, dehadır.
 
Son Güncelleme: Perşembe, 05 Temmuz 2012 21:33
Devamını oku...
 
Bunlar İnsan İse Ben Neyim? PDF Yazdır e-Posta
Administrator tarafından yazıldı   
Perşembe, 05 Temmuz 2012 20:53

BUNLAR İNSAN İSE BEN NEYİM?

İbrahim Tümay

Sivas katliamının 19. yıl dönümü olan 2 Temmuz’da Sivas Madımak oteli önünde binlerce canımızın katılımı ile anma etkinliği yapıldı. Bu yılki anma etkinliği diğer yıllara göre daha çok kitlenin katılımı, korkunun ecele faydasının olmadığı, zamanın artık birlik olmanın zamanı olduğunu, Türkiye’yi yöneten bu günkü zihniyetten kurtulmanın tek yolu birlik olup, birlikte mücadele etmek  olduğu mesajları ile canlı yayınlarla tüm dünyaya verilmeye çalışıldı.


Aleviler açısında Sivas katliamı kanayan yara olarak görülür. Ancak katliam sonrası, mahkeme süreci ve son gelişmeler, insana bunu yapanlar ve bu kararları verenler insan ise ben neyim? sorusunu kendimize sormadan edemiyoruz. Mahkeme sürecinde yapılan rezaletleri yazmakla bitmez. Katillerin mehkeme salonunda ki şovları, mağdurlara küfür, hakaret etmeleri ve saldırmaları, aranan sanıkların karakola beşyüz metre uzaklıkta ikamet etmeleri, istenilen evrakların gönderilmemesi, Yurtdışına kaçan katillerin geri iade edilmesi için devletin kör ve sağır olduğu, Katillerin 1998 yılına kadar SSK pirimlerinin ödenmesi, Hapiste iken karısının hamile kaldığı katil, 13 mart 2012 günü Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi kamu davasının düşürülmesi ve zaman aşımı kararı vererek firari olan katillerin ellerine özgürlük belgesi vermesi, iktidarda olanların Sivas katliamı ile ilgili alınan kararlarla ilgili olarak adeta alevilerin sabrını sınıyacak kadar pervasızca beyanat vermeleri, daha neler, neler.
Son olarak da olayların 19. Yıldönümünde  Milliyet gazetesinden Türker Karapınar'ın haberine göre, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, sanıklar hakkında 2004 ve 2008 yıllarında çıkartılan “Kırmızı Bülten” kararlarından haberdar olmadığı için Adalet Bakanlığı’na sanıklar hakkında bülten çıkartılıp çıkartılmadığını sordu. Adalet Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün de mahkemeyi daha önce kırmızı bültenlerle ilgili bilgilendirmediği açığa çıktı.


Yukarıda sorduğumuz Bunlar insan ise ben neyim? sorusunun cevabı açık ve çok nettir. Katillerin avukatları şu anda ne yapıyor onlara bakalım. RP döneminde Adalet Bakanı olan Şevket Kazan mahkemeye başvurarak katillerin avukatlığını üstlendi. Dönemin Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu AKP’de milletvekili oldu.

Son Güncelleme: Perşembe, 05 Temmuz 2012 21:02
Devamını oku...
 
Alevilik Dersi İsviçre Okullarında PDF Yazdır e-Posta
Administrator tarafından yazıldı   
Cuma, 27 Nisan 2012 19:15

 

ALEVİLİK DERSİ İSVİÇRE OKULLARINDA
 
  Zürih Kantonu'nda önümüzdeki eğitim-öğretim yılında Alevilik, din kültürü dersi müfredatına alınıyor. Okullarda çocuklara Hristiyanlık, Yahudilik, Hinduizm, Budizm ve İslamın yanında Alevilik de anlatılacak. İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu (İABF) Genel Başkanı Bülent Ant, Aleviliğin din kültürü dersi müfredatına alınmasının kendileri için bir başarı olduğunu dile getirdi. İsviçre'deki diğer kantonlarda da Aleviliğin okullarda öğretilmesi için, çalışmalarını sürdürdüklerini “İsviçre'de Alevilik dersleri ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Zürih Kantonu Eğitim Bakanlığı ile bu konuda bir buçuk yıldır ortak bir çalışmamız vardı. Nihayet önümüzdeki eğitim-öğretim yılında Zürih Kantonu'nda Alevilik, diğer inançlar gibi din kültürü dersi müfredatına girecek. Bu bir deneme olarak başlayacak. Burada çocuklara Aleviliğin nasıl bir inanç olduğu ve temel ilkeleri öğretilecek. Çocuklar İslamiyeti, Hristiyanlığı veya Budizmi öğrendikleri gibi Alevilik hakkında da bilgi sahibi olacaklar. Kısa bir sürede Alevilik dersini, İsviçre'nin özellikle Almanca konuşulan 13 kantonunda başlatmak istiyoruz. Bunu inançların barış içinde yaşaması açısından gerekli görüyoruz. İsviçre'de yaşayan 117 bin Türkiyeli`den 35 bin ile 40 bin kişinin Alevi olduğunu tahmin ediyoruz. Bize bağlı toplam 12 dernek var. Aleviliğin müfredata girmesi için Alevilerin talebi gerekiyor. Alevilerden isteğim bu konuda okullardan talepte bulunmalarıdır. Alevilik, öğrencilerin talepleri doğrultusunda okullarda işlenecek. Bir sınıftan iki çocuk Aleviliği öğrenmek istediğini söylerse, dersi görecekler. Bu, bizim inancımızın yaşaması ve çocuklarımızın kendi kimliğini bulmaları açısından önemli.” 
            
             Tüm canların dikkatine!
            
            2012-2013 eğitim-öğretim yılında, Kanton Zürih’te verilecek olan Alevilik dersleri için gereken bilgiyi, Zürich Anadolu Aleviliği Kültür Merkezi`ne müracaat ederek alabilirsiniz.
 
ZÜRİCH ANADOLU ALEVİLİĞİ KÜLTÜR MERKEZİ (AAKM)
ANATOLISCH - ALEVITISCHES KULTUR ZENTRUM IN ZÜRICH

 

Son Güncelleme: Cuma, 27 Nisan 2012 19:26
 
<< Başlat < Önceki 1 2 3 4 5 6 Sonraki > Son >>

JPAGE_CURRENT_OF_TOTAL
haci_bektas.jpg

Anket

Web Sayfamızda daha çok hangi içeriği görmek istiyorsunuz?
 

Ziyaretçi

Şu anda 1 konuk çevrimiçi
Zürich Anadolu Aleviliği Kültür Merkezi, Powered by Joomla! and designed by SiteGround web hosting