..:: Zürich Anadolu Aleviliği Kültür Merkezi Web Sitesi ::..
Emlek yöresi halk şairleri ve ozanları PDF Yazdır e-Posta
Administrator tarafından yazıldı   
Pazartesi, 23 Nisan 2012 21:03

Bozkırın ortasında Emlek yöresi halk şairleri ve ozanları

Metin Agbuga / Zürich

Anadolu’da yüzyıllardır süregelen halk ozanlığı geleneğinde Emlek yöresi ve Sivas ayrı bir yer tutar.  Özellikle 813 şairin olduğu(Prof. Dr. Dogan Kaya’nın araştırması) sivas’da 108 halk ozanı ve şairleriyle, özaellıkle Alevi, Bektaşi geleneğini takip eden şairlerin yöresel olarak bu bölgede yetişmesi de, bu bölgenin önemini anlatmaktadır. Emlek Yöresine bakmak gerekirse; Anadolu yarım adasının tam ortasında; coğrafi olarak Şarkışla, Gemerek, Akdağmadeni ve Yıldızeli kasabaları arasında kalan; Bozok bölgesine bağlı bir bölge olarak tarif edilebilir.  Sözlük anlamı olarak mikroptan arındırılmış bölge anlamına da gelmektedir. Emlek kültürü ve şairlerini bu sınırlara sınırlandırılmayacak kadar  yaygın olması ve Cumhuriyet dönemine de şiirleriyle damgasını vuran Aşık Veysel, Ali İzzet özkan ve Devrani ve daha nicelerini sayabiliriz.
Emlek yöresi Şairleri; duygularını ve aşklarını kimi zaman kilimlere dokunan motıflerden, kimi zaman dağdaki kır çiçeklerinden, kimi zaman da  sevgililerinin akyüzündeki benden, örme örme şaçlarından esinlenerek satırlara dökmüşlerdir.
 

Beserek’te lale sünbül yürüdü
Güldede’yi çayır çimen bürüdü
Karataş’ta kar kalmadı eridi
Akar gözüm yaşı sel diye yazmış.
 

Diyen Aşık Veysel; sevdiğine olan hasreti  tabiat güzelliğiyle ne güzel anlatmış.
 

Seher vakti çaldım yarin kapısın
Baktım yarin kapıları sürmeli
Boş bulmadım otağının yapısın
Çıka geldi bir gözleri sürmeli.
 

Diyen Aşık Agahi; sevgilisini, gözlerideki aşk sevgisinin enginliğini nasıl tarif ediyor.  Tasavvuf  şiirinde aşk anlatımının derinlikleri böyle güzel tarif edillemez.
 Emlek yöresinde yetişen şairler şiirlerini türkçe ve hece vezniyle yazmişlardır. Bu halk hecesi olarak da bilinen; 7,8,11 heceli 4+4, 4+3,6+5,ve 4+4+3 duraklı ölçülerle söylemişlerdir. Deyişlerinde; aşk, günlük yaşam, köy hayatı, doğa sevgisi, hasretlik, gurbet hayatı ve Alevi-Bektaşi tarikatını ve tasavvuf görüşlerini hep bu düzenekle yazmışlardır.
 

Son Güncelleme: Pazartesi, 23 Nisan 2012 21:44
Devamını oku...
 
Sivas Katillerinin Afedilmesi Zürich'te Protesto Edildi PDF Yazdır e-Posta
Administrator tarafından yazıldı   
Perşembe, 15 Mart 2012 01:00

İbrahim Tümay/Zürich
 
Sivas'ta, 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılması ve 35 kişinin ölümüne ilişkin ana davadan dosyaları ayrılan 7 sanık hakkındaki davanın, 2 sanık yönünden ölmeleri, 5 sanık yönünden ise zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesinden sonra dünyanın değişik ülkelerinde protesto gösterileri yapıldı.


 


İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu ve bağlı dernekler tarafından yapılan çağrıya Türkiye Cumhuriyeti Zürich Başkonsolosluğu önünde yaklaşık yüz kişinin katıldığı protesto eylemi yapıldı.
 
İABF Genel Başkanı Bülent Ant’ın yaptığı Basın açıklamasında ‘‘Madımak Katliamı “insanlık suçu”, verilen karar ise insanlık ayıbıdır. Bu kararın alınmasında rol oynayan hükümet ve yargı mensuplarına “Zaman aşımı ile neyi aşmayı planladıklarını” sormak istiyoruz ve haykırıyoruz: “Madımak Katliamı insanlık suçu, verilen karar ise insanlık ayıbıdır.
 

Son Güncelleme: Perşembe, 15 Mart 2012 01:09
Devamını oku...
 
Madımak Katliamı “insanlık suçu”, verilen karar ise insanlık ayıbıdır… PDF Yazdır e-Posta
Administrator tarafından yazıldı   
Perşembe, 15 Mart 2012 00:52

Madımak Katliamı “insanlık suçu”, verilen karar ise insanlık ayıbıdır…

 

Bu kararın alınmasında rol oynayan hükümet ve yargı mensuplarına “Zaman aşımı ile neyi aşmayı planladıklarını” sormak istiyoruz ve haykırıyoruz: “Madımak Katliamı insanlık suçu, verilen karar ise insanlık ayıbıdır.


Bu karara ve yaklaşıma yabancı değiliz!

19 yıldır devam eden Sivas davası bugün 27. duruşmasında, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “zaman aşımı” bahanesi ile düşürüldü. Geçtiğimiz yüzyılın son çeyreğinde gerçekleştirilen Maraş, Malatya, Çorum ve Gazi katliamlarındaki hukuki süreçte de aynı sonuçlarla karşılaştık. Ülkemizde; maalesef “Tarihle yüzleşme” kavramını sadece gündem değiştirmek için kullanılan siyasi bir malzeme olarak gören zihniyet hâkim… Sanık avukatlarının Bakan ve milletvekili olduğu bir ülkede alınan sonuç, bizim adımıza şaşırtıcı değil. Fakat bu kararı verenler şunu bilmelidirler ki; zaman aşımı sadece yasalar için vardır, hafızalarımız ve vicdanlarımız için böyle bir kavram söz konusu değildir… Hele insanlık suçları için asla…

Sorun yasalarda değil, siyasi iradededir…

19 yıldır bu katliamla ilgili adaletin tescil edilmesini engelleyen tüm hükümetler ve bürokratlar bu işin suç ortağıdır. Madımak otelini yakanları bulmak için gizemli güçlere ve komplo teorilerine ihtiyacımız yok. Yakan da, yakılan da, hiç bir şeye müdahale etmeden bakanlar da toplumumuzun hafızasında çok net bir şekilde yer almaktadır. Bu katliamla yüzleşme konusunda sorun yasalarda değil, mevcut siyasi iradededir.

Polis sert müdahalesini kınıyoruz…

Katliam sırasında Madımak Oteli önündeki azgın kalabalığa müdahale etmeyen aynı güvenlik güçleri, amaçları sadece bu katliamı protesto etmek olan canlarımıza karşı oldukça sert bir şekilde saldırmıştır. 18. yılında Madımak oteli önünde yaşatılan sahnelerin benzerini Ankara Adliyesi önünde yaşatan bu faşizan saldırıları kınıyoruz ve bu tür baskıların bizleri hak arayışımızdan geri döndüremeyeceğini haykırıyoruz. Dersim Katliamı gibi yetmiş yıl sonra gelecek kuru bir özürle bu konun kapanacağını düşünenlere de yanıldıklarını göstereceğiz.   Adaletin er veya geç tesis edilmesi için bu davanın gerek ulusal gerekse uluslararası hukuki boyuttaki takipçileri olacağız.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu

Son Güncelleme: Perşembe, 15 Mart 2012 01:00
 
<< Başlat < Önceki 1 2 3 4 5 6 Sonraki > Son >>

JPAGE_CURRENT_OF_TOTAL
Hz_Ali.jpg

Anket

Web Sayfamızda daha çok hangi içeriği görmek istiyorsunuz?
 

Ziyaretçi

Şu anda 7 konuk çevrimiçi
Zürich Anadolu Aleviliği Kültür Merkezi, Powered by Joomla! and designed by SiteGround web hosting